AKAD DEVLETİNİN ANADOLU’YA SEFERİ
Uygarlık
tarihinin araştırılmasında şüphesiz en temel ve güvenilir kaynak yazılı
belgelerdir. Yazı Mezopotamya temelli bir olgu olarak karşımıza çıkmıştır. Yazının yayılışı ve yaygınlaşmasını tetikleyen
en önemli unsur olarak da biz araştırmacılar ticaret olgusunu bambaşka bir yere
koymaktayız. Çünkü ticaret çeşitli ırk ve dine mensup insanların etkileşime
geçtikleri ve birbirlerini etkiledikleri ve birbirlerinden etkilendikleri bir yapı
olarak kültür sanat ve dinin yayılışında en önemli paya sahiptir. Anadolu’ya
yazının gelmesinin kökeninde de ticaret ilişkisini görmekteyiz. III. Binyılın
son çeyreğinde Mezopotamya’da güçlü bir siyasi yapı olarak Akadları
görmekteyiz. Bu krallık tüm Mezopotamya’yı ele geçirip hatta Mezopotamya dışına
bile sefer yapıp yağma hareketine girişen bu kavim kısa zamanda çok güçlü bir
siyasi yapıya kavuşmuştur. Özellikle Akadlı Sargon liderliğinde Anadolu’ya
yapılan seferler bize paha biçilmez bilgiler sunmakta olup daha henüz yazının
ulaşmadığı bu toprakların nasıl bir yapıda olduğunu da bu sefer sonucunda
görebilmekteyiz.
Anadolu’ya
dair bilgi veren en eski belge konumunda olan Şar-Tamhari (mücadelenin kralı)
ismiyle anılan yarı efsanevi metinlerdir. Yüzyılımızın başında yapılan
kazılarda Mısırda Tel El Amarna’da Mezopotamya’da ve Boğazköy arşivlerinde
nüshaları bulunmuştur. Bu nüshalar arasında en iyi korunmuş olanı Tel El Amarna
arşivine ait olan belgedir. Metin genel olarak şöyle başlamaktadır: günümüzde
Aksaray ilinde bulunan Acemhöyük’le lokalize edilmek istenen Purushanda’da
ticaret yapmakta olan tüccarların Sargon’un sarayına gelerek adı geçen bu
yerleşim yerinden şikayetçi olup Sargon’dan yardım istemeleri ve ardından
Sargon’un seferi çıkması anlatılmaktadır. Bu seferin temel nedeni tüccarların
şikayeti gibi gözükmektedir. Şüphesiz bu seferin başka sebepleri de mevcuttur.
Lakin metnin bize sunduğu görünür bilgiler bundan ibarettir. Özellikle metinde
Sargon’a Purushanda’ya yapacağı bir seferin zorlukları anlatılmakta seferin çok
zahmetli olacağı belirtilmektedir. Arkasından tüccarların Sargon’un huzuruna
çıkarak yardım istemeleri söz konusudur. Sargon’un suali üzerine ikince kez
Purushanda’ya değin yolların zorlukları anlatılmaktadır. Metnin ilerleyen
bölümlerinde Nur-Daggal isimli bir kralın (muhtemelen Purushanda kralı )
askerlerine hitap ettiği ve Sargon’a meydan okur tarzdaki söylemleri yer
almaktadır. Söylemlerin hemen arkasından metnin devamında Sargon’un ciddi bir
güçlükle karşılaşmadan kendi ele geçirdiği anlatılmaktadır. Kentin surlarını da
yıktığını söyleyen Sargon’un Nur-Daggal’i huzuruna çağırarak onu azarlaması söz
konusudur. Tel El Amarna nüshasında her ne kadar Purushanda kentinin adı Nur-Daggal
isimli bir kraldan söz edilse de bu kişinin Purushanda kralı olup olmadığını
bilememekteyiz. Lakin metinde kral Sargon’un tüccarlara Purushanda’ya değin
yolları sorması tüccarlarında bu yolların güçlüklerini anlatması bize sefer yapılan bu kentin Purushanda
olabileceğini göstermektedir. Diğer bir kanıt ise Boğazköy arşivlerinde ele
geçen KBo XXII 6 no’lu fermanda “Nur dahhi LUGAL KUR PURUSHANDA” ifadesinin
okunması bize ikinci ihtimalin daha baskın olduğunu göstermiştir.
Asur
Ticaret Kolonileri dönemine ait olarak Kültepe’de gün ışığına çıkarılmış olan
Akad’lı Sargon’un Anadolu’ya yapmış olduğu bir başka seferi konu alan Eski Asur
Lehçesiyle kaleme alınan hikaye içerikli bir metin ele geçirilmiştir. Bu
metinde Kanişten bahsedilmekte ve özellikle Hattum’luların cezalandırıldığı
anlatılmaktadır. Metnin tercümesi şöyledir:
Metnin
tercümesi şöyledir:
1-3)
Sarru-kin, Akad kralı, dört(cihanın kralı),kuvvetli kral.3-5 tanrıların
görüşmeleri üzerine tanrı Adad ona güç verdi. 5-7 doğudan batıya(metinde
güneşin doğuşundan batışına)kadar bütün ülkeleri zapt ettim ve 8-9 bir günde 70
şehri yendim.10-11 onların krallarını yakaladım ve şehirlerinin mahvettim.
11-13 gücün beyi Adad ve mücadelenin sahibesi İstar’a yemin edeyim: 13-14
ceylanı gördüm ve tuğlayı yere attım ve 14-15 hızla hareket ettiğim sırada
kemerim kırıldı ve 16-17 sarumu koydum ve süratle hareket edip ceylanı
yakaladım.17-18 tuğlayı sudan çıkardım. 18-19 Adad ve İstar’a yemin edeyim:
19-20 her gün bin sığır ve 6 bin koyun kestim. 21-227 bin muharibim, her gün
önümde yiyecekleri göğüs eti 23-24 3 bin
habercim, yiyecekleri sağrı eti(ve) 25-29 bin seçkin adamım her gün doyuncaya
kadar yiyecekleri butlar (yüzünden) ……itiraz ettiler ve 30-31 7 bin muharibim
göğüs eti yedi.31-33 geri kalana göğüs eti yetişmedi ve 33-35 bu yüzden onun k
su olan kusamanum sığırını kesti ve 38-40 bu sebepten onun kusuru olarak 100
sığır ve 200 koyun kesti ve kölelerimi doyurdum. 40-41 Adad ve İstar’a yemin edeyim 41-43 7 yıl bir buçuk ay karanlıkta
askerlerimle birlikte oturdum. 44-47 ayrılışımda akik ve Lapis lazuli’yi kamışa
bağladım ve ülkeye paylaştırdım. 47-50 Amanos dağlarını ikiye ayırdım ve
onların arasına kazık gibi heykelimi diktim. 50-51 tukris kralını bir posta
sardım. 52-53 Haturalıların sanki onların babası gibi …… 57-59 kilarlıların
başlarını bir sırımla bağladım..59-60 diğer taraftan Kanişlilerin sutuhhumunu
serbest bıraktım. Hattumluların kafalarının ortasını traş ettim.61-62
Luhmuların .…..onların sutuhhumunu gönderdim. 63 göklerin 13 zirvesine elimle
dokundum. 63-64 niçin tablette artırayım. 64 Anum beni reddetmedi. 64-66 ben
kral olarak yukarı aşağı ülkeyi ele geçirdiğim için, kral Adad adaklarımı
artırsın.
Şüphesiz
Sargon yapmış olduğu icraatlar nezlinde önemli bir kral olup kendinden sonraki
krallara emsal teşkil etmiştir. Öyle ki Hitit devletini kuran I.Hattuşili Fırat
kenarında olduğu tahmin edilen Hahha kentine yapmış olduğu seferde Fırat’ı
kasdederek kendinden önce Mala nehrini sadece Sargon’un geçtiğini söylemekle
kendisini Sargon ile karşılaştırmış ve yapmış olduğu bu seferin önemini
vurgulamak istemiştir. elbette burada Akad’lı Sargon’un yaptığı Anadolu
seferine de bir gönderme olup Hattuşili yüzyıllar sonra bu sefere cevap vermiş
gibidir. Yukarıda genel olarak içeriğini verdiğimiz Şar-Tamhari (mücadelenin
kralı) metninde Anadolu’nun protohistorya’sı üzerinde durulması gereken konular
şunlardır: bu hususlardan ilki il Tunç çağı Anadolu’sunda Akad’lı mı yoksa
yerli tüccarlar mı olduğu belirlenemeyen fakat
Anadolu ile Mezopotamya arasında aktif bir ticaretin var olduğunun bilinmesidir.
Bu kadar erken bir dönemde uzak mesafeler arasında ticaretin bu denli gelişmiş
olması çok önemli bir olgudur. Organize olup kral Sargon’a şikayet edecek kadar
düzenli ve iyi organize olmuş bir ticaret söz konudur.Sargon’a şikayetlerini
ileten tüccarların bu şikayetlerine konu olan Anadolu’da yerli bir kraldır. Bu
kralın Nur-Daggal olduğu ve kendine bağlı askerlerinin bulunduğu surlarla
çevrilmiş bir kentin olduğu ve Sargon’un bu surları yıkarak kenti ele
geçirdiğini öğreniyoruz. Metnin Hititçe nüshalarında görülen kral ifadesi onun
bir kent devleti olduğunu ortaya koymaktadır. Buradaki tüccarların Anadolulu
olması ve bu kadar uzun mesafeleri kat edip dönemin güçlü devleti olan Akad
kralından yardım istemeye gidecek kadar organize olmaları söz konusudur. Bu
tüccarların Mezopotamya’lı olduklarını düşünsek dahi yine de o devirde organize
bir ticareti görmekteyiz.
Akadlı
Sargon’dan sonra da Mezopotamya ve Anadolu arasındaki bu ilişki bir süreliğine
kesintiye uğradıysa da daha sonra bu ilişki Sargon’un oğlu Naramsin zamanında
tekrardan kurulmuş ve Naramsin Anadolu’ya bir sefer yapmıştır. Bu sefer
Anadolu’daki bir krala karşı değil bir koalisyona karşı yapılmıştır. Naramsin
tarafından yapılan bu seferde Anadolu hakkında altın değerinde bilgiler edinmekteyiz.
Bu bilgilerle bizler Anadolu’nun parçalı bir şehir devletleri yapılanması
tarafından örgütlendiği, bu şehir devletlerinin birbiri ile çıkar çatışması şeklinde
çekişmelerinin olduğunu bu şehirlerin surlarla çevrildiği ve kendilerine ait
ordularının olduğunu öğrenmekteyiz.
Yukarıdaki
metinden de görüldüğü üzere daha bu dönemde Anadolu Mezopotamya ile ticaret
vesilesi ile ilişkiye girmiş ve bu ticari çıkarlar Mezopotamya’da kurulan Akad
devletini Anadolu içlerine kadar sürüklemiştir. Şüphesiz bu sürükleniş bizlere
çok kıymetli bilgiler sunarak Anadolu’nun prehistorik devirlere girmesini sağlamıştır.